fbpx

Sporda Şike ve Teşvik Suçu

futbol şike suç, teşvik primi, avukat, 2023, 2024, 2025, 2026

 

Sporda Şike ve Teşvik Suçu

 

6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun, “şike ve teşvik primi” suçunu ceza hukuku kapsamına dahil etmiştir. Bu kanun, “hissedilen ancak ispatlanamayan” şike iddialarını ele almıştır, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), bu soruna çözüm bulmak amacıyla “Şike Araştırma Komisyonu’nu oluşturmuş ve bu komisyonun hazırladığı rapor, Türk futbolunda şikenin “mafyalaşma” düzeyine ulaştığını vurgulamıştır. Kanunun yürürlüğe girmesinin ardından, şike ve teşvik primi suçlarına çok ciddi cezalar getirildi ve bu düzenleme Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girmiştir. Bu makale, 6222 Sayılı Kanun öncesinde “suç” olarak kabul edilmeyen şike ve teşvik primi konularını ele alırken, özellikle Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Disiplin Talimatlarına dikkat çekiyor ve bu talimatların nasıl değiştiğini açıklıyor.

Yürürlükteki Futbol Disiplin Talimatları (FDT) ‘nın 55. maddesi, şike ve teşvik primi suçlarını yasaklamakta ve bu suçları işleyenlerin hangi disiplin cezalarıyla karşılaşacaklarını belirtmektedir.

 

Sporda Şike ve Teşvik Suçu, 2023, 2024, 2025
Sporda Şike ve Teşvik Suçu, 2023

 

Şike Suçu

“Şike,” Fransızca kökenli bir terim olan “chiqué” kelimesinden türemiş olup, “bir spor müsabakasının sonucunu değiştirmek amacıyla maddi veya manevi kazanç veya menfaat elde etmek amacıyla yapılan anlaşma” anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu’na göre, şike suçu; belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına maddi veya sair bir menfaat sağlama niyetiyle işlenen eylemi ifade eder. Yani şike suçunun işlenmesi için, taraflar arasında “şike anlaşması” denilen bir anlaşmanın varlığı gereklidir. Bu suç, sadece futbolu değil, tüm spor branşlarını kapsayabilir. Ancak suç işlenen müsabaka, bir spor federasyonu tarafından düzenlenen veya onaylanan bir etkinlik olmalıdır. Yani amatör bir halı saha turnuvasında şike suçu işlenemez, bu durumda dolandırıcılık gibi başka suçlar gündeme gelebilir.

Şike anlaşması, iki taraf arasında yapılır. Bir taraf, müsabakanın sonucunu etkileme amacı güder ve diğer taraf da bu eyleme karşılık olarak maddi veya sair bir menfaat sağlama taahhüdünde bulunur. “Menfaat sağlama,” oldukça geniş bir kavramdır ve sadece maddi kazançları değil, manevi kazançları da içerebilir. Ayrıca bu menfaat, doğrudan veya dolaylı yollarla elde edilebilir. Şike ve şike soruşturması, genellikle futbolun dikkat çeken bir yönü olsa da, diğer spor branşlarında da aynı ilkeye dayalı eylemler suç teşkil eder.

Hatır Şikesi Tartışması

Spor camiasında, özellikle Türkiye’de, “hatır şikesi” olarak adlandırılan şike türünün, maddi menfaat karşılığında yapılan şikelerden daha yaygın olduğu belirtilmektedir. Bu tür şikelerde, maddi kazanç sağlanmaz, ancak müsabakanın sonucu komşuluk veya arkadaşlık ilişkilerine dayalı olarak değiştirilir. Örneğin, iki komşu il arasında oynanan bir müsabakada, bir ilin kazanması diğer ilin ligde kalmasını veya bir sonraki tura yükselmesini sağlayabilir, ancak bu sonuç diğer ilin durumunu olumsuz etkilemez. Bu tür eylemler, müsabakaların normal seyrini bozduğu için cezalandırılması gerektiğini savunan bir görüş vardır.

Özetle, şike suçları, hem maddi hem de manevi menfaat karşılığı yapılabilecek ve geniş bir yelpazede değerlendirilebilecek eylemlerdir. Şike, sporun temel prensiplerine aykırı olduğu için ciddi sonuçları olan bir suçtur ve spor federasyonları tarafından disiplin cezaları ile cezalandırılabilir. Bu tür suçların önlenmesi ve cezalandırılması, sporun dürüstlüğünün korunması açısından büyük öneme sahiptir.

Teşvik Primi

6222 sayılı Kanun’un 11/5. maddesine göre, “suçun bir müsabakada bir takımın başarılı olmasını sağlamak amacıyla teşvik primi verilmesi veya vaat edilmesi suretiyle işlenmesi halinde bu madde hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir. Teşvik primi, Fransızca kökenli “prime” kelimesinden türemiş olup, “bir işveren tarafından işçiyi motive etmek veya işin daha hızlı tamamlanmasını sağlamak amacıyla verilen para veya ödül” anlamına gelir. Spor literatüründe ise, takımları veya sporcuları müsabakayı kazanmaya teşvik etmek için verilen bir tür menfaat olarak kabul edilir.

Teşvik priminin suç olarak kabul edilmesi oldukça tartışmalı bir konudur. Bazı hukuk ve spor uzmanları, teşvik primini sporcuları beklenen sonuca yönelttiği gerekçesiyle suç olarak görmemekte ve bu tür sorunların disiplin soruşturmaları yoluyla federasyonlar tarafından çözülmesini daha uygun bulmaktadır. Diğer bir görüşe göre ise, teşvik primi, spor ahlakının bozulmasının bir belirtisi olarak kabul edilmeli ve hukuki yaptırımlarla cezalandırılmalıdır.

Özellikle lig tablosunda son sıralarda bulunan takımlar için, gelecek müsabakaların sonucu önemini kaybedebilir. Bu durum, teşvik primi yoluyla maç sonuçlarının manipüle edilmesine olanak tanır. Teşvik primi suçlamaları, özellikle lig son haftalarına yaklaşıldığında artar, çünkü takımların gelecek sezonun ligine katılma veya düşme durumu belirlenir. Ancak şike suçları gibi teşvik primi suçlamaları da ciddi sonuçlara yol açabilir.

Teşvik priminin suç sayılmasının belirli istisnaları bulunur. Örneğin, bir spor kulübünün kendi oyuncularına veya teknik ekibine müsabakada başarılı olmalarını sağlamak amacıyla prim vermesi suç oluşturmaz. Ayrıca, milli takımlara veya milli sporculara başarılı olmalarını teşvik etmek için verilen primler de suç sayılmaz. Ancak kanun metni, milli takıma hangi tarafın prim vermesi halinde suç oluşmayacağı konusunda belirsizlik yaratır. Özetle, teşvik priminin hangi koşullarda suç oluşturacağı hala net bir şekilde belirlenmemiştir ve bu konuda belirli bir standart bulunmamaktadır.

Şike ve Teşvik Primi Suçları

Şike ve teşvik primi suçları, çok failli suçlar kategorisine girer. Bu suçlarda menfaat elde etmeye çalışan ve menfaat sağlayan kişiler her iki tarafı oluştururlar. Kanun metninde özel bir kişisel özellik belirtilmese de, menfaat elde edecek kişinin müsabakanın sonucunu etkileyebilecek yeteneklere sahip olması gereklidir. Örneğin, sporcular, teknik direktörler, hakemler, kulüp yöneticileri gibi kişiler şike suçunun failleri olabilirler.

Öte yandan, menfaat elde eden taraf, vaat ettiği sonucu gerçekleştirebilecek yetenekte olmalıdır. Aksi halde, menfaat elde eden kişi bakımından dolandırıcılık suçu gündeme gelebilir. Menfaat sağlayan kişi ise, iradesinin yöneldiği şike suçundan sorumlu tutulur.

Menfaat sağlayan taraf, herhangi bir kişi olabilir. Şike suçu, tarafı olan takımlar arasında bir anlaşmayla gerçekleşebileceği gibi, 3. bir kişinin ya da kulübün tarafından da işlenebilir. Örneğin, müsabakanın taraflarından biriyle anlaşarak sonucu etkilemeye çalışan 3. bir kişi, “taraf şikesi” adı verilen bir suç işlemiş olur. Ayrıca, müsabakanın hakemleri ile anlaşarak sonucu etkilemeye çalışan kişiye ise “hakem şikesi” denir.

Teşvik primi veren kişi genellikle, kendisine daha elverişli bir sportif durum temin etmek isteyen sporcular veya kulüplerdir. Ancak bu suçu işleyenler arasına, bahis oyunları gibi yollarla kazanç elde etmeye çalışan 3. kişiler de dahil edilebilir.

Şike ve teşvik primi suçları, failler üzerinden farklı yüzleriyle kendini gösterebilir. Bu suçlar, hem müsabakanın tarafları arasında hem de taraflardan bağımsız 3. kişilerle işlenebilirler. Bu nedenle, bu suçların doğası ve yaptırımları, suçun işlenme şekline göre değişebilir.

Mağduriyet Unsuru

“Şike ve teşvik primi” suçlarının koruduğu hukuki değer, toplumun dürüst bir şekilde gerçekleşen spor müsabakalarına olan güvenini korumaktır. Dolayısıyla, bu suçun odağındaki danışıklı müsabakalara doğrudan veya dolaylı olarak maruz bırakılan herkes, suçun mağduru olarak kabul edilir. Bu suçlar, spor müsabakalarının güvenilirliğini sarsarak izleyicilerin aldatıldığı hissine kapılmasına neden olur ve spor organizasyonlarına katılım motivasyonunu azaltır. Ayrıca, spor müsabakalarının sonuçları birçok bahis oyununu etkilediğinden, şike ve teşvik primi suçu kişilere ve topluma maddi zararlar verebilir.

Bu suçlar, spor organizasyonlarına ve bahis oyunlarına katılan insanların, takımların normal performansına ve önceki sonuçlarına dayalı tahminler yapmasını zorlaştırır. Bu nedenle, spor müsabakalarının dürüstlüğünü korumak, sporun adaletini ve güvenirliğini sağlamak için büyük öneme sahiptir.

Nitelikli Haller

Kamu Görevinin Sağladığı Güven veya Nüfuzun Kötüye Kullanılması Suretiyle İşlenmesi

6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 11/4-a maddesinde, şike ve teşvik primi suçlarının nitelikli halleri düzenlenmiştir. Bu hallerden birincisi, suçun “kamu görevinin sağladığı güven veya nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle” işlenmesidir. Burada “kamu görevlisi” olarak TCK’nin 6/1-c maddesinde tanımlandığı gibi “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” anlaşılmalıdır. Bu kamusal faaliyetin sporla ilgili bir görevle sınırlı olmasına gerek yoktur. Örneğin, müsabakayı yöneten hakemler de kamu görevlisi olarak kabul edilir. 6222 sayılı Kanun’un 20. maddesi, spor müsabakalarında görev alan hakemlerin kamu görevlisi sayılacağını belirtir. Ancak bu düzenleme, hakemlerin mağduru oldukları suçlarla ilgilidir.

Hakemler şike suçunu işlerken, kolaylık ve statülerinden kaynaklanan avantajları göz önüne alındığında, hakemlerin bu nitelikli halin kapsamına dahil edilmemesinin eksiklik olduğunu söyleyebiliriz.

Spor Kurumları, Yöneticileri ve Menajerler Tarafından İşlenmesi

Kanun koyucu, spor camiasındaki etki ve nüfuzları nedeniyle, şike ve teşvik primi suçlarının “federasyon veya spor kulüpleri ile spor alanında faaliyet gösteren tüzel kişilerin, genel kurul ve yönetim kurulu başkan veya üyeleri, teknik veya idari yöneticiler ile kulüplerin ve sporcuların menajerleri veya temsilciliğini yapan kişiler tarafından” işlenmesini nitelikli hale getirmiştir. Ancak bu düzenlemenin uygulanmasında dikkate alınması gereken önemli bir ayrım vardır. Yönetim kurulu üyeleri arasında sadece kasten suça iştirak edenler sorumlu tutulabilir. Diğer bir deyişle, suç işlemekten habersiz veya suça katılmayan bir yönetim kurulu üyesinin suçundan bahsedilemez. Ancak eğer suç, yönetim kurulu tarafından tartışılmış ve karara bağlanmışsa, bu durumda tüm yönetim kurulu üyeleri sorumlu tutulur.

Suç İşlemek Amacıyla Kurulmuş Bir Örgütün Faaliyeti Çerçevesinde İşlenmesi

4. fıkrasının (c) bendinde, şike ve teşvik primi suçlarının “suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi” halinde cezanın artırılacağı ifade edilmiştir. Burada “örgüt” kavramının TCK’nin 220. maddesinde tanımlandığı gibi, kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir yapıyı ifade etmesi gerekmektedir. Bu suç, TCK’da tanımlanmış olabileceği gibi, özel bir ceza yasasında da bulunabilir.

Bahis Oyunlarının Sonuçlarını Etkilemek Amacıyla İşlenmesi

Şike ve teşvik primi suçlarının oluşabilmesi için, suçun konusunu oluşturan müsabakanın sonucu üzerine bir şans oyunu oynanmış olması gerekmez. Ancak, yasal bahis oyunlarının büyük bir kısmı zaten spor müsabakalarının sonuçlarını tahmin etme esasına dayandığından, bu suçların bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Özellikle illegal bahis oyunlarının sonuçlarını etkilemek amacıyla şike suçunun işlenmesi, bu bent kapsamında değerlendirilmez. Bu hüküm, yasal bahis oyunlarına duyulan güveni sarsan fiillerin cezalandırılmasını amaçlar.

Manevi Unsur: Kast ve Amaç Suçu

Şike ve teşvik primi suçları, Türk Ceza Kanunu’nda özel suçlardır ve bu suçların oluşabilmesi için iki önemli unsura dikkat edilmelidir. Manevi unsur, yani failin iç dünyasındaki kast, bu suçların temelini oluşturur. Suçun oluşabilmesi için failin doğrudan kastının yanı sıra, “spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacı”yla hareket etmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, şike ve teşvik primi suçları “amaç suç” özelliği taşır. Suçun işlenmesinde amaç, önemli bir etkendir. Müsabakanın sonucunun etkilenmesi, bu amaç doğrultusunda hareket edilmiş olmasından daha fazla önem taşır.

Hukuka Uygunluk Nedenleri: Teşvik Priminde İstisnalar

Türk Ceza Kanunu’nda suçların işlenmesini hukuka uygun hale getirebilen nedenler bulunur. Ancak, şike ve teşvik primi suçları için genel hukuka uygunluk nedenlerinin uygulanması pek mümkün değildir. Bununla birlikte, teşvik primi verme veya alma fiili bakımından özel düzenlemelere yer verilmiştir. Buna göre, teşvik primi milli takımlara veya milli sporculara veya spor kulüpleri tarafından kendi takım oyuncularına veya teknik heyetine verilirse, bu fiil hukuka aykırı sayılmayacak ve cezai sorumluluk doğurmayacaktır. Ancak, şike suçu bakımından böyle bir hukuka uygunluk nedeni öngörülmemiştir. Dolayısıyla, şike suçlarının işlenmesi durumunda hukuki bir savunma yoluna başvurmak daha zordur.

Şike ve Teşvik Primi Suçlarının Özel Halleri

Teşebbüs Etme Durumu

Şike suçu, kazanç veya başka menfaatin “temin edilmesi” durumunda tamamlanır. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 11/1 c.3 maddesine göre, “anlaşmaya varılmış olması” halinde dahi suçun tamamlanmış gibi cezalandırılacağı kabul edilmiştir. Bu nedenle, şike suçu teşebbüs aşamasında da oluşabilir. Tekrar edilmelidir ki, sadece anlaşmanın yapılması, suçun tamamlanmış olduğu anlamına gelmez. Yasa koyucu, sadece suçun caydırıcı etkisini artırmak amacıyla bu düzenlemeyi yapmıştır. Bu nedenle, tarafların anlaşmasından menfaatin elde edilmesine kadar geçen süreçte suça iştirak mümkündür.

Şike suçu teşebbüs aşamasında, bir tarafın müsabakanın sonucunu etkilemek amacıyla yarar teklif etmesine rağmen, diğer tarafın bu teklifi kabul etmemesi veya anlaşma koşullarında uzlaşamaması durumunda da gündeme gelebilir (madde 11/3). Bu durumda, sadece teklifte bulunan taraf teşebbüs aşamasında kabul edilir. Teklifi alan kişi ise cezai sorumluluk taşımaz. Ancak, anlaşmaya varılamaması nedeniyle taraflardan her ikisi de teşebbüsten sorumlu tutulabilir.

Suçun tamamlanmış gibi kabul edilmesi için, sadece anlaşmanın yapılması yeterlidir. Müsabakanın istenen sonuçla tamamlanmış olması gerekmez. Örneğin, müsabakanın sonucunu etkilemek amacıyla menfaat sağlayan bir hakem, o maçta görev almasa bile şike suçu oluşur. Benzer şekilde, anlaşmanın tam tersine hareket edilse bile sonuç değişmez. Teşvik primi, şike ile ilgili bir düzenleme olduğundan, teşebbüs durumunda yukarıdaki açıklamalar teşvik primi suçları için de geçerlidir. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da teşebbüs için açık bir atıf olmasa da, TCK’nın 35. maddesi aracılığıyla hem teşebbüsün unsurları hem de ceza sorumluluğu üzerindeki etkiler açısından TCK’nın 35. maddesinde belirtilen ilkeler geçerlidir.

Birden Fazla Fail ve İştirak Durumu

Şike ve teşvik primi suçları, çok failli suçlar kategorisine girer. Bu suçları işlemek için en az iki kişinin, bir tarafın menfaat sağlayan ve diğer tarafın bunu kabul eden, suçun iştirakçisi olması gereklidir. Her iki tarafın da suçun faili olduğu vurgulanmıştır. Ancak “müşterek fail” ifadesinin kullanılması pek yerinde bir tercih değildir. Çünkü müşterek faillik, ayrı ayrı işlenen suçlarda birden fazla kişinin suçun icrası üzerinde eşit hakimiyet kurduğu durumlarda ortaya çıkar. Şike ve teşvik primi suçları ise iki kişinin katılmasını zorunlu kılar. Bu nedenle, sadece “fail sayılır” ifadesinin kullanılması daha açıklayıcı olurdu.

Madde 11/1 c.2’de, “kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır” denilerek bu husus özellikle vurgulanmıştır. İkinci fıkra ise, “şike anlaşmasının varlığını bilerek spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına katkıda bulunan kişiler de birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır” hükmünü içerir. Bu hükme göre, suça katılanlar arasında faillik-şeriklik ayrımı yapılmamıştır. Suça katılanlar, suçun varlığını bilmeleri ve spor müsabakasının anlaşma doğrultusunda sonuçlanmasına isteyerek katkıda bulunmaları koşuluyla, faillerle aynı statüde cezalandırılırlar.

Özetle, şike ve teşvik primi suçlarının birden fazla faili olabileceği gibi, suça katılanların sorumluluk statüleri, suça iştirake ilişkin genel esaslara göre belirlenir.

Zincirleme Suçlar ve İştirak Sorunu

Şike ve teşvik primi suçları, zincirleme suçlar bakımından değerlendirildiğinde, çok sayıda suçun işlenmesi olasılığını içerir. Spor kulüplerinin genellikle bir müsabakayı kazanmak yerine takımı başarıya götürecek bir dizi karşılaşmayı kazanmayı hedeflediği göz önüne alındığında, bu suçların birçok müsabakada işlenebileceği açıktır. Bu nedenle, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına engel bir durum yoktur.

Kanun koyucu, bu hususu netleştirmek amacıyla 11. maddeye yeni bir fıkra eklemiştir. Bu düzenlemeye göre, şike ve teşvik primi suçlarının “bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi halinde,” faile, bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı ceza verilecektir. Ancak bu ceza belli oranlarda arttırılacaktır. Bu düzenleme, TCK md. 43/1.c1’den farklı olarak, aynı faile karşı işlenme şartını aramamaktadır. Ancak, zincirleme suç hükümleri, TCK md. 43/1 c.son uyarınca, mağduru belli olmayan suçlarda da uygulanabildiğinden, bu fıkra aslında gereksiz bir tekrardan ibarettir.

Şike ve teşvik primi suçlarına ilişkin olarak, suç ve kabahatlerin içtimaı problemi de 6222 sayılı Kanun’un 19. maddesinde ele alınmıştır. Bu düzenlemeye göre, faillere adli yaptırım uygulanması, federasyonun idari yaptırım uygulama yetkisini ortadan kaldırmayacaktır. Böylece, Kabahatler Kanunu md. 15/3’te yer alan, “bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir. Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanmayan hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanır” kuralı bertaraf edilmiş; aynı fiil dolayısıyla hem adli hem de idari yaptırım uygulanabileceği kabul edilmiştir.

Önemli Linkler

Sıkça Sorulan Sorular

Şike suçunun tanımı nedir?

Şike suçu, spor müsabakalarının sonuçlarını etkilemek amacıyla, bir müsabakanın sonucunu etkileyebilecek şekilde anlaşma yapmak veya teklifte bulunmak suretiyle işlenen bir suçtur.

Teşvik primi suçu nedir ve şike suçundan nasıl farklıdır?

Teşvik primi suçu, spor müsabakalarının sonuçlarını etkilemek amacıyla, takımın veya sporcunun başarısını etkileyebilecek bir maddi menfaat veya ödül vermek veya kabul etmek suretiyle işlenen bir suçtur. Şike suçu, sonuçların manipüle edilmesiyle ilgilidir, teşvik primi suçu ise maddi menfaat sağlamak amacı güder.

Hangi unsurlar şike suçunun gerçekleşmesi için gereklidir?

Şike suçunun gerçekleşmesi için iki taraf arasında anlaşma yapılması ve bu anlaşmanın sonucunda bir müsabakanın sonucunun etkilenmesi gereklidir. Ayrıca, bu suçu işleyenlerin kesinlikle “spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacı” ile hareket etmeleri zorunludur.

Şike ve teşvik primi suçları nasıl cezalandırılır?

Şike ve teşvik primi suçları, Türk Ceza Kanunu’na göre suç olarak kabul edilmekte ve çeşitli cezalarla cezalandırılmaktadır. Suçun türüne ve koşullarına göre ceza miktarı değişebilir.

Zincirleme suçlar ne anlama gelir ve şike suçları için nasıl geçerlidir?

Zincirleme suçlar, aynı suçun birden fazla kez işlenmesi durumlarını ifade eder. Şike ve teşvik primi suçları da zincirleme suçlar olarak işlenebilir. Bu durumda, faillere en ağır ceza gerektiren suçtan dolayı ceza verilir, ancak ceza miktarı belli oranlarda artırılabilir.

Suç ve kabahatlerin içtimaı ne demektir ve şike ve teşvik primi suçları için nasıl işler?

Suç ve kabahatlerin içtimaı, aynı fiilin hem cezai hem de idari yaptırımlara tabi olabileceği durumları ifade eder. Şike ve teşvik primi suçları için, aynı fiil nedeniyle hem adli hem de idari yaptırımlar uygulanabilir.

Suça iştirak durumunda sorumluluk nasıl belirlenir?

Suça iştirak edenlerin sorumlulukları suça iştirak ettikleri şekle ve derecesine bağlıdır. Kanunlar, suça iştirak edenleri, suçun türüne ve koşullarına göre farklı şekillerde cezalandırabilir.

Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde şike veya teşvik primi suçları nasıl değerlendirilir?

Suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde şike veya teşvik primi suçları işlenirse, bu suçlar nitelikli haller olarak kabul edilir ve cezalar artırılır.

Call Now Button+90 506 718 39 25